Çocuğun Ruhsal Gelişiminde Annenin Ruhsal Özelliklerinin Önemi

Sosyal Medya da Paylaş

ÇOCUĞUN RUHSAL GELİŞİMİNDE ANNENİN RUHSAL ÖZELLİKLERİNİN ÖNEMİ

GİRİŞ

Bilindiği üzere bebek ilk yıllardan itibaren annenin sıcaklığına, ses tonuna, kendisini tutuş biçimine, annenin beden titreşimine büyük ölçüde duyarlıdır. Yaşamın ilk yıllarından itibaren annenin bebeğinin fiziksel gereksinimlerini karşılaması kadar daha önemli olan durum, bebeğin psikolojik gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Yani bebeğin fizyolojik ve psikolojik gereksinimlerinin dengeli bir şekilde karşılanması çocukta temel güven duygusunun gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Aksine bu gereksinimlerin karşılanmasındaki problemler çocuğun ilerideki  yıllarda kişilik gelişiminde olumsuz etkilere yol açmaktadır. Analitik kurama bireyde ilerideki yıllarda  ortaya çıkan depresyon eğilimleri, şizoid özellikler, ilişki sorunları gibi patolojik özelliklerin altında oral dönemde yaşanan takıntının bir neden olabileceği açıklanmaktadır. .

Kısaca tüm analistler bebek ile anne arasında duygusal bağa önem vermiş, bu bağın çok kuvvetli olduğu duruma “duygusal ortak yaşam”, demişleridir. Bunun tamamen aksi diğer uçta “anne yoksunluğu” kavramı vardır, bu en genel anlamda çocuk için anne ya da annenin yerine geçecek birinin olmaması demektir. Gerçekte varlığı bulunmasına karşın, anne çocuğu ile duygusal bağlarını kuramamışsa, ilk günden itibaren çocuğunu şiddetle itmiş, sevgisiz, ilgisiz, soğuk bir kişi olarak kalmışsa bu durumdan da “kısmen anne yoksunluğu” (parsiel deprivasyon) şeklinde söz edilmektedir (Ekşi, 1999).

Burada sözü geçen “kısmen anne yoksunluğu” bizim araştırma konumuzu teşkil etmektedir. Sağlıklı bir anne-çocuk ilişkisinin oluşumunda annenin ruh sağlığı büyük önem taşımaktadır. Mutsuz bir evlilik sonucu annenin eşinden yeterli ilgi görememesi, ailenin ekonomik sıkıntıları, babanın çocuğun doğumunu isteksiz bir şekilde karşılaması gibi durumlar annenin anxsiyete düzeyini arttıran etmenlerdir (Yavuzer, 1999)

Yapılan birçok araştırmalarda annenin hamilelik sürecinde depresyonda olması, anksiyete düzeyinin yüksek olması çocuğun da daha sonraki  dönemlerde önemli ruhsal belirtililere sahip olmasında etkilidir.

Çocukta sosyal ilişkilerin ilişkilerin gelişmesinde anne-çocuk iletişiminin büyük önemi vardır anne ve çocuk arasında kurulan sağlıklı iletişim, çocuğun sağlıklı bir kişilik geliştirmesini sağlar ve başkaları ile olumlu ilişkiler kurması için temel oluşturur ( Çağdaş, 2002; Flannagan ve Hardee, 1994).

Hunter (1984) ’ın; annenin yapısının ve ruhsal özelliklerinin çocuk üzerindeki etkisine ilişkin yapmış olduğu araştırmasından elde edilen bulgular incelendiğinde; çocuğu ile sağlıklı duygusal etkileşim içinde bulunan annelerin çocuklarının diğer çocuklara göre daha uyumlu kişilik geliştirdikleri ortaya koyulmuştur.

Annenin kişilik özellikleri, ruhsal belirtileri anne ile çocuk arasındaki iletişim ve etkileşimi olumsuz yönde etkilemektedir. Annede görülen ruhsal problemler çocuk üzerinde anne yoksunluğu kadar önemlidir. Yani çocuk ev ortamında anne ile birlikte olduğu halde annenin ruhsal sorunlarından dolayı yeterli ilgi ve sevgiyi bulamayan çocuklarda da önemli sorunlar oluşmaktadır. Yapılan araştırmalarda böyle durumlarda çocuklarda:

  • Duygusal ve bilişsel (cognitive) gelişiminde duraklama, hatta bazen zeka bölümünde düşüşler,
  • Bedensel rahatsızlıklar
  • Depresyon belirtileri
  • Anksiyete ve korkular
  • Düşmanlık, saldırganlık,
  • Daha büyük çocuklarda okula uyum problemleri
  • Dikkat eksikliği, hiperaktivite gibi davranış bozuklukları görülmektedir.

Ekşi (1999),  2-5 yaş arası çocuklarda, sağlıklı ve sağlıksız davranış özellikleri ve bunların anne ve baba tutumu ile ilişkilerini özetlemiştir. Buna göre 2-5 yaş çocuğunda normal gelişim ve psikopatoloji belirtilerinin nedenlerini özetleyecek olursak:

  • Tümüyle iten, kabul etmeyen, ilgisiz, aşırı sevgisiz ya da çocuğa aşırı düşkün, aşırı bağımlı, onunla ortak sembiotik bağ kuran, aşırı özdeşleşen, ya da aşırı baskılı, aşırı cezalandırıcı aile tutumu
  • Ailede ya da anne babada ruhsal hastalıklar ya da ruhsal problemler, zeka gerilikleri
  • Çocukta yaygın gelişimsel bozukluk

Özetle uzun yıllardan beri çocuğun ruhsal gelişiminde annenin önemi vurgulanmakta ve hangi etkenlerin çocukta sorun yarattığı üzerinde durulmaktadır. Risk etmenleri üzerinde yıllardır yoğunlaşan etkenler yanısıra, özellikle son yıllarda çocuk ruh sağlığı açısından koruyucu etkenler kavramına ilgi artmıştır.

Bu çalışmada sözü geçen etmenlerin çocuk ruh sağlığında önemini sınamak üzere bir grup 5-6 yaş dönemindeki çocuğun uyumunu etkileyen etmenler bazı değişkenlerle ele alınmış ve söz konusu değişkenler arasındaki ilişkiler incelenmiştir.

5-6 yaşında okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden çocukların davranış problemleri ile annelerinin ruhsal belirtileri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmanın bağımsız değişkenlerini ise çocuğun ve annenin yaşı, cinsiyeti, medeni durumu, eğitim durumu, eşlerin eğitim durumu, yaşamın en uzun süre geçirildiği yer, meslekleri, kaç çocukları olduğu, çocukların yaşları, ailenin gelir düzeyi olarak algıları, aile ortamının tutumlar olarak değerlendirilmesi, annenin yetiştiği aile tutumun değerlendirmesi, çocuğun problemleri ile başaçıkma açısından kendisini ne ölüde yeterli bulduğu, çocuğa aktif olarak ayrılan zaman, çocuğun duygusal gelişimini değerlendirme oluşturmuştur. Çalışmada bağımsız değişkenlerle bağımlı değişkenler arasındaki ilişki olup olmadığına bakıldığı gibi çocuktaki davranışsal problemlerle annenin ruhsal belirtileri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Gruplar arasında farkın olup olmadığını belirlemek için “t” testi, “F” testi ve çocuklardaki davranışsal problemler ile annedeki ruhsal belirtiler arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere “pearson korelasyon analizi” uygulanmıştır.

Veri Toplama Araçları

Kısa Semptom Envanteri( Brief Symptom Inventory) (KSE)

Kısa Semptom Envanteri (KSE) L.R. Derogatis (1992) tarafından geliştirilmiş olup uyarlama çalışması Şahin ve Durak (1994) tarafından yapılmıştır. Somatizasyon, Obsesif-Kompulsif bozukluk, Kişilerarası Duyarlık, Depresyon, Anksiyete, Hostilite, Fobik Anksiyete, Paranoid Düşünceler, Psikotisizm olmak üzere toplam 9 alt ölçekten oluşmuştur. Alt ölöeklerden ve ölçeğin genelinden alınan puanların yüksekliği bireyin semtomlarının sıklığını gösterir.

Her madde için “hiç yok”, Biraz var”, Orta derecede var”, Epey var”, “Çok fazla var” seçeneklerinden birinin seçilmesi ve işaretlenmesi istenir. Verilen cevaplara 0-4 arasında değişen puanlar verilir. Puan ranjı 0-220’dir.

Kısa Semptom Envanterinin (KSE) 9 alt ölçeği için elde edilen Crombah Alfa iç tutarlık katsayılarının .71 ve .81 arasında değiştiği belirtilmektedir.

Ölçek ile ilgili olarak çok sayıda geçerlik çalışması yapılmış ve bu çalışmaların sonucunda KSE ile MMPI klinik ölçekleri, MMPI içerik ölçekleri ve küme ölçekleri arasındaki korelasyonların .30’un üzerinde bulunduğu, ve bu korelasyonların SCL-90 dan elde edilen korelasyonlarla bazı ölçeklerde tümüyle özdeş, diğerlerinde ise çok yakın olduğu belirtilmektedir.

KAYNAKÇA

Flannagan, D. Ve S.D. Hardee. “Talk Abaout Preschooler’s Interpersonel Relationships: Patterns Related to Culture, Ses and Gender Of Child” Merrill-Palmer-Quartely. 40,4.1994.

Hunter, F.T. “Sacralizing Procudures in Parent Child and friendship Relations During Adolescence.” Developmental Psyhology, 20,6,1984.

Derogatis, L,R, “The Brief Symthom Inventory (BSI) Administration, Schoring and Procedures Manual”, II. Clinical Psychometric Research Inc, 1992.

Şahin, N. H. Ve Durak, A, “Kısa Semtom Envanteri: Türk Gençleri İçin Uyarlaması”, Türk Psikoloji Dergisi, 9(31),44-56, 1994.

Ekşi, Aysel, (Ed.), “Ben Hasta Değilim: Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarının Psiko-Sosyal Yönü,” Nobel Tıp Kitabevi, İstanbul, 1999.

Çağdaş, Aysel, “Anne-Baba ve Çocuk İletişimi”, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2002.

Yavuzer, Haluk, “Anne Baba ve Çocuk” Remzi Kitabevi, İstanbul, 1999.

***Makalelerin tablolu bütün haline iletişim bilgilerimden ulaşabilirsiniz.